CİDDİYET
Hassas olduğum
konulardan bir tanesi de budur aslında. Ağırbaşlı bir insan olmak sizin
hayattaki duruşunuzu yansıtır. Hayatınızda sadece hayatı ciddiye almak değil bahsettiğim
mevzu kendinizin ne kadar tutucu olduğunuzu gösterir. Bu ciddiyetin yararları
da var zararları da. Bunun ortasını bulduğunuz takdirde her şey yoluna
girecektik.
Bu hükme ilk kez
muttali olanların çoğunlukla bir yadırgamak hissettiklerini gözlemliyorum. Hal bu ki biz
insanların günlük hayatı ve günlük dili hep bu hükmü doğrulayan çerçeve içinde
akıyor. Hastalar ve yaralılar söz konusu
olduğunda "durumu ciddiyetini koruyor" ifadesini kullanmaktan geri
durmuyoruz. Yani ciddiyeti doğuran şey hastanın veya yaralının sağlığına avdet
edememe (ölüm) ihtimalidir. Hayatımızın ciddiyet sınırına çok uzak bir alan
içinde geçip gittiği pek kolay anlaşılmaz. Çünkü toplum düzeninin işleyişi, bu
arada sevginin ve siyasetin güzergâhı bizim ahlâken duçar olduğumuz aşağı
vasıfları gözden saklayacak derecede karmaşık ve dolambaçlıdır. Bu öyle garip
bir oluşumdur ki en ciddi işlerle meşgul olanlar gözlemcilerine pek de ciddi
olmadıklarını kanıtlamak zorunda kalır. Beynelmilel siyasette Almanya'nın
durumu göz önüne alındığında sözünü ettiğimiz garabet fark edilebilir.
Ciddiyet
konusunda aile tarafından yetişme durumuna da bağlı. Sorumluluk sahibi olmayı
aşılamak, ahlak çerçevesi içerisinde büyütülmesi, geçmiş zaman “Terlik köşeyi
döndü” terbiyesiyle büyüyen bir birey etkilenerek hem kendi içinde hem de
topluma karşı mesafeli bir tavır takınır. Hal böyle olunca karşısındaki insana
karşı bu tavrı sergilediğinde ise “ Ne kadar da soğuk bir insanmış.” Damgası
vurulur. Bu durum insanların yapısal durumuna bağlı bir kavram diyebilirim.
Laçka tavır sergileyen insanlardan nefret ederim, mümkün mertebe kendimi uzak
tutmaya çalışan birisiyimdir. Tüm içtenliğimle söylüyorum. Ciddiyet sahibi
olmanın bir diğer anlamı da kasıntı olmakmış. Eğer sizlerde böyle bir düşünceye
kapılıyorsanız bu davranıştan uzak durun. Bir atasözümüzle bitireyim konuyu
çenem düştü yine. “ Bir insan yedisinde
ne ise yetmişinde de odur.” Haydi selametle. Konuyu fazla uzun tutarsam
sizin zamanınızı çalmış olduğumu düşünürüm geceleri rahat uyuyamam.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder