29 Eylül 2020 Salı

 

CİDDİYET

 Hassas olduğum konulardan bir tanesi de budur aslında. Ağırbaşlı bir insan olmak sizin hayattaki duruşunuzu yansıtır. Hayatınızda sadece hayatı ciddiye almak değil bahsettiğim mevzu kendinizin ne kadar tutucu olduğunuzu gösterir. Bu ciddiyetin yararları da var zararları da. Bunun ortasını bulduğunuz takdirde her şey yoluna girecektik.

    Bu hükme ilk kez muttali olanların çoğunlukla bir yadırgamak  hissettiklerini gözlemliyorum. Hal bu ki biz insanların günlük hayatı ve günlük dili hep bu hükmü doğrulayan çerçeve içinde akıyor. Hastalar ve yaralılar söz  konusu olduğunda "durumu ciddiyetini koruyor" ifadesini kullanmaktan geri durmuyoruz. Yani ciddiyeti doğuran şey hastanın veya yaralının sağlığına avdet edememe (ölüm) ihtimalidir. Hayatımızın ciddiyet sınırına çok uzak bir alan içinde geçip gittiği pek kolay anlaşılmaz. Çünkü toplum düzeninin işleyişi, bu arada sevginin ve siyasetin güzergâhı bizim ahlâken duçar olduğumuz aşağı vasıfları gözden saklayacak derecede karmaşık ve dolambaçlıdır. Bu öyle garip bir oluşumdur ki en ciddi işlerle meşgul olanlar gözlemcilerine pek de ciddi olmadıklarını kanıtlamak zorunda kalır. Beynelmilel siyasette Almanya'nın durumu göz önüne alındığında sözünü ettiğimiz garabet fark edilebilir.

     Ciddiyet konusunda aile tarafından yetişme durumuna da bağlı. Sorumluluk sahibi olmayı aşılamak, ahlak çerçevesi içerisinde büyütülmesi, geçmiş zaman “Terlik köşeyi döndü” terbiyesiyle büyüyen bir birey etkilenerek hem kendi içinde hem de topluma karşı mesafeli bir tavır takınır. Hal böyle olunca karşısındaki insana karşı bu tavrı sergilediğinde ise “ Ne kadar da soğuk bir insanmış.” Damgası vurulur. Bu durum insanların yapısal durumuna bağlı bir kavram diyebilirim. Laçka tavır sergileyen insanlardan nefret ederim, mümkün mertebe kendimi uzak tutmaya çalışan birisiyimdir. Tüm içtenliğimle söylüyorum. Ciddiyet sahibi olmanın bir diğer anlamı da kasıntı olmakmış. Eğer sizlerde böyle bir düşünceye kapılıyorsanız bu davranıştan uzak durun. Bir atasözümüzle bitireyim konuyu çenem düştü yine. “ Bir insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur.” Haydi selametle. Konuyu fazla uzun tutarsam sizin zamanınızı çalmış olduğumu düşünürüm geceleri rahat uyuyamam.

Hiç yorum yok:

Öne Çıkan Yayın

Tiyatro ��: İNSANLIK BÖYLE BİR ŞEY

Tiyatro ��: İNSANLIK BÖYLE BİR ŞEY :     İNSANLIK BÖYLE BİR ŞEY   Geçen zaman diliminde sosyal medya da gördüğüm bir insanlık öyküsünü anl...