MÜTEVAZİLİK KAVRAMI
Mütevazi:
kelimesinin sözlük anlamı ‘alçak gönüllü’ ya da ‘gösterişsiz’ olarak dile
getirilir. Bu durum genelde kişi için onun bulunduğu karakter yapısına göre
söylenir. Kendisiyle ya da yaptığı şeylerle övünmeyi sevmeyen, gösteriş yapmayan
ve alçak gönüllü kişiler için mütevazı kelimesi kullanılmaktadır.
Aynı şekilde
mütevazılık ise kişinin karakter yapısına yerleştirdiği alçak gönüllü bir hayat
tarzıdır. Pek çok farklı durum karşısında gösterişi yapmayan ve alçak gönüllü
davranan kimseler için dile getirilir. Tek başına kullanabilen bir kelime
olması ile beraber farklı cümlelerde de değerlendirilebilmektedir.
Bir kaynak
üzerinden ele almış olduğum kendi toplumumuzda anlamını bilsek de, bilmeyenler
için ufak bir hatırlatma olması açısından sizlere belirtmek istedim.
Mütevaziliğin bir
büyük başlangıcı, daha doğrusu en önemli başlangıcı bir insanın geçmişte
kendisine faydası olan insanlarla aynı sofra içerisinde ekmeğini bölüştüğü
insanları unutmamasından kaynaklanmaktadır.
Hayatımda hem aileme hem kendi şahsıma
dokunan bir sürü iyi kalpli insanlar olmuştur. Hangisinden başlasam bilemedim.
Ama kalbime dokunanlar her kimse onlara minnet borcum olduğunu hiçbir zaman
unutamam.
Tabi ki benim
çocukluğumdan beri bana ikinci annelik yapan Güler ninenin hem anneme hem de
bana yaptığı iyiliğin hakkı hiçbir zaman ödeyemem. Babam o zamanlarda
taksicilik yaptığı zamanlarda annemle benim tek kaldığım gece yarılarında
annemi kendi kızlarından ayırmayıp Mevlüde Abla olsun, Pakize Abla olsun,
Hatice Abla olsun onların arasında yatırdığına şahit oldum anlattıkları zaman.
Onların çocuklarıyla torunlarıyla büyüdüm. Hepsi kendi annem, babam, abilerim
ve ablalarım oldular hayatım boyunca. Kendim onların ellerinde büyümüşken,
şimdide onların çocuklarını görmek, büyüdüklerine şahit olmak ne kadar güzel
bir mutluluk. Hiç unutmam babam
anlattığı zaman Güler Ninem ben guatr sıkıntısı yaşadığım zaman bebeklik dönemim de beni hastaneye
götürebilmek için POLİS arabası çevirerek hastaneye yetiştirdiğini köşe bucak
benim için koşturduğunu dinlediğim zaman böyle insanlara sahip olduğum için
dünyanın en büyük mirasına sahibim.
Bunun adı vefadır aslında.
Ama her vefanın altında bir tevazu yatar. Olması gereken de odur tevazu sahibi
olmaktır her zaman. Tabi bu tevazu göstereceğimiz insanlara göre de
değişebilir. Azda olsa bu konuyu da ele almak isterim. Tevazu göstereceğimiz
insanlar size faydası olan kişilere uygulanır. Ama sizin arkanızdan iş çeviren,
çıkarcı insanlar, kıskanç ve sadece sizin başarısız olacağınıza inanan
insanlara karşı tevazu göstermenize gerek yok. “Adamına göre muamele
uygularım.” Kavramına dayanarak kendinizde böyle bir yol belirleyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder