İNSANLIK BÖYLE BİR ŞEY
Geçen zaman
diliminde sosyal medya da gördüğüm bir insanlık öyküsünü anlatan bir hikaye
paylaşıyorum. Belki anlatılan kişi gibi iyi bir insan olabiliriz. Denemeye
değer.
Gece saat 02.00,
taksi durağına bir abla geldi. ‘’Abi ne olur çocuğum çok ateşli, bizi hastaneye
götürsen ateşi düşer belki. Ama cebimde sadece 7 TL var, söz çalışır öderim iki
güne kadar’’. Zaten iş de yok, siftah etmedim. Var bundan da bir hayır diye
düşünüp, hemen atla abla yetişelim hastaneye dedim. Çocuğun sesi beni bitirdi.
İnliyor garibim, o inledikçe bende gaza daha da yüklendim. Acile yanaştık. Ben
kimliğini aldım, kayıt yaptırdım. Anne odaya geçti. Doktor çok acil müdahale
etti. Serumlar, iğneler derken meğer çocuğun nefesi kesilmek üzereymiş, biraz
daha geç gelsek ölebilirmiş. Doktor hanım öyle dedi. Tam 4 saat annesi ayakta
bekledi. Bir defa olsun ne bir yudum su içti, ne de nefes aldı sanki. Aslında
benim işim bitmişti. Ama nedense çekip gitmek içimden gelmemişti. Baktım yüzüne
annenin bir ara, ne kadar da benziyordu benim vefat eden Nuray ablama. Neyse
çıktık tekrar yola ,çocuk iyi olunca sabaha. Önce ilaçlarını aldım eczaneden,
sonra evlerine geldik. Yorgun olduğu için annesi ben aldım çocuğu kucağıma
içeri kadar taşıdım. Şöyle bir etrafa baktım. Nasıl yani, şimdi bu ev mi? Tek
bir oda var, ikincisi yok. Bir yatak var, çocuğun ki yok. Küçük tüp var, 4’ lü
ocak yok. Çeşme var, su yok. Tencere var, ama buzdolabı yok. Ekmek var, ama bir
litre sıvı yağ yok. Abla dedim, sen nasıl bu hale geldin? Eşinden kaçmış, bu
eve sığınmış, cebindeki para ile ilk kirayı yatırmış. Ev sahibi de yaşlı
teyzeymiş acımış, kendinden bir yatak, bir halı ve küçük tüp vermiş. Çalıştıkça
eksiklerini alırsın demiş. Abla anlattı her şeyi: ‘’Abi 7. günüm bu evde. 45 TL
param vardı o da bitti istemesem de. Evlere temizliğe giderim, gerekirse 100
değil 50 TL isterim. Allah’ın izni ile geçinir giderim. Mesela ilk sizin evi
temizlerim. Sen sabaha kadar işinden oldun, bende böylece sana olan borcumu
öderim. Yeter ki iş verin bana, vallahi dilenci değilim ben asla. Sadece
tutunmaya çalışıyorum bu hayata’’. O arada ev sahibi yaşlı teyze geldi. Elinde
bir tabak yemek ve iki ekmek var idi. Yazık, o da yardım etmeye çalışıyor, yaşı
belki 80 elinden bu kadar geliyor. Abla da çok kültürlü, ayrıca konuşurken
yüzüme bakmıyor, iffet sahibi. Ben aslında taksici değilim. Geçen ay işten
çıkarılmış idim. Çalıştığım firma kapandı. Benim gibi 11 kişi işsiz kaldı.
Cebimde de 2.900 TL para var. Kızımın biriktirdiği de içinde, ona bilgisayar
alacağım. Bugün doğum günü de. Akşama almam da lazım. Ama nasıl bırakayım şimdi
bu abla ve çocuğunu da? Ellerim titrese de, kulak verdim içimden gelen sese.
Zar zor ikna edip ablaya verdim iki bin TL. Gitti bizim bilgisayar parası.
Hanımda anlamayacak kızacak, çocuğunda ağlaması cabası. Ne yalan söyleyeyim.
Evden çıktım ama içimde pişmanlık tavan yaptı. Koltuğa oturup, kontağı
çevirmeden önce ‘’Allah’ım dedim. Sen gördün her şeyi, sana teslim ettim
emaneti. Sen her şeyi bilensin, bana bir çıkış yolu gösterirsin’’. Bütün duam
bu kadardı. Moralim sıfır arabayı teslim etmeye dönerken telefonum çaldı. Bizim
işten çıkarılan ağabeylerden olan Mustafa abi aradı. ‘’Müjdemi isterim,1.5
iskenderi de yerim. Vedat kardeşim. Müjde tazminatlar hesaba yatmış. Ben
çektim, sende git çek dedi.’’ Benim tazminatım tam 27.000 TL idi. Çektim,
bilgisayarı da hediye paketi yaptırdım. Elime sığacak kadar her şeyi de aldım.
Yarın ablaya ilk işim buzdolabı almak olacak. Biliyorum Allah bana da yeni bir
iş kapısı açacak…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder