İNSANLIĞIN
ÖLDÜĞÜNÜN KANAATİNDEYİM
Belki gözümüzde
küçük bir mesele olabilir ama , benim gözümde en büyük
mesele . Gerçekten insanlığın
öldüğünün kanaatine vardığımı söyleyebilirim sizlere. Böyle bir kanaate nasıl
vardın? Diye soracak olacaksınız. Bundan bir hafta öncesinde işlerimi halletmem
için İstanbul’un başka bir semtine geçmek için dolmuşa bindim. Binmiş olduğum dolmuş ta birkaç durak
sonra yaşlı bir teyzeye yer
vermeyen genç arkadaşlarımızın yaşlı
teyzeye yer vermediklerini gördüm. İşte
o zaman dedim ki insanlık gerçekten ölmüş . Yaşlı teyzeye yer vermemek için
uyuma numarası yapan insanlar belirdi gözümün
önünde. Yer verilmeyen teyzeye o kadar
çok üzüldüm ki içim de parçalandı. Ne olur sanki yer versen ,ne olur sanki on
dakika ayakta yolculuk etsen. Hani annemiz babamız biraz kalksan incilerin
dökülmez derler ya . İşte o insanların incileri değil ,kalpleri dökülmüş
parçalanmış yerlere savrulmuş.
Bazen ne kadar da zavallı olduğumuzu söylemek
geliyor içimden. Söyleyemesem de kağıda dökmek belki bir nebze olsa da içimi rahatlatacağını
hissedebiliyorum. İnsanlığın ölmediğini göstermek için illa ki yardım etmek değil karşımızda ki, çevremizde ki insanlarımızın
neler hissettiğini hissedebilmekte önemli
bana kalırsa. Bize verilen bu
kalbimizi boşuna taşımak için
verilmemiştir biz insanoğluna. İşte bu yüzden belki de kalbimiz kör ermiş
olabilir.
Söyleyecek söz
bulamıyorum bazen boğazımda kelimeler düğüm oluyor ki sineye çekmekten delirecek gibi oluyorum . Ne
kadar da acizmişiz dediğim zaman oluyor
cümlelerimde. İnsanlığın ölmediğini
göstermek istiyorsak yardımı , sevgiyi
ve en önemlisi saygı kavramını unutmamak lazım . Benim siz değerli büyüklerime
,kardeşlerime ,arkadaşlarıma güzel bir
tavsiyem olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder